Konya’ya her ne maksatla
gidiyor olursanız olun, yeme-içmeye ayrıca bir yer hazırlayın. Selçuklu ve
Mevlevi mutfağı örneklerinden, günümüz Konya
yemeklerine kadar tüm lezzetler nefis. Çeşit çok zengin olmasa da
yapılan her yemek kendine özgü ve hepsi doğal malzemelerle
yapılıyor. Bamya çorbası, fırın kebabı ve etli ekmek en bilinen yemekler
arasında yer alıyor.
Adem Usta bir bir anlatıyor nasıl yapıldığını. Taş fırın pideleri üzerine
gramaj hesabı porsiyonlanarak servis ediliyor. 50 gr isteyen de var 200 gr
isteyen de… Adem Usta’nın dediğine göre arada sırada 500 gr ila 750 gr arasında
yiyen de çıkıyormuş. Pideleri karşı komşuları olan ekmek fırınından alıyorlar.
Az yağlı dediniz mi, az yağlı porsiyonlıyorlar. Eski dükkanları Devri Cedid
Mahallesi’nde, bir de Yeni Meram’da açmışlar, daha büyük, kalabalık gruplar
için ideal. Ben eski yerlerine gittim. İki katlı ama küçük, samimi bir yer. Kebaba
diyecek laf yok. Nefis, lokum gibi, hani derler ya ağızda eriyor diye işte tam
öyle. Tatlı olarak kadayıf ya da Konya’ya özgü, tatlı olarak çok önemli bir yere
sahip olan saç arası var. Saç arası incecik baklava yufkası gibi açılıp,
arasına kaymak koyulup üzerine bol tereyağ ve son olarak şerbet ile yapılan
nefis bir tatlı. Hacı Şükrü, fırın kebabının olduğu gibi saç arası tatlısının
da hakkını veriyor.
Konya’ya gelip de etli ekmek
yemeden dönmek olmaz. Konya merkezde bulunan Bolu Lokantası ve Nalçacı, Meram,
Selçuklu’da şubeleri bulunan Cemo’da en lezzetli etli ekmekleri yemek mümkün.
Bolu Lokantası küçücük, sadece etli ekmek yapıyor. Kıymalı, Mevlana, bıçak
arası ve peynirli çeşitleri var. Bıçak arası denilen, elde kıyılan kıyma ile
yapılıyor, dolayısıyla eti daha irice. Mevlana hem kıymalı hem peynirli. Hepsi
birbirinden lezzetli yanında odun fırınında pişmiş nefis sivri biberlerle
birlikte geliyor. Bol köpüklü ayran siz sormadan masaya konuyor. İstemedim
derseniz, garsonunuzu şaşırtır, “ama çok yakışıyor” cevabını alırsınız. En
iyisi hiç söz etmeden gelen ayranı için çünkü gerçekten çok yakışıyor.
Tirit her ne kadar Konya ile
bütünleşmemiş gibi gözükse de, Mevlevi
mutfağını incelediğinizde o dönemlerde de bölgede yapıldığı
görülüyor. Tirit dendi mi, merkezde bulunan Tiritçi Mithat işin piri. Kotun eti
ve tandır ekmeğinden yapılan tiriti, Mithat’ta erken saatlerde yemek gerekiyor,
zira ilerleyen saatlerde çok meşhur olan bu restoranda yer bulmakta güçlük
çekebilirsiniz. 11.30’dan evvel servis vermiyor. Tiritçi Mithat’ta sadece
tirit, tatlı olarak da zerde tatlısı bulunuyor. Meşhur Kadınlar
Pazarı’nın orada yer alan Halıcılar Sokağı’nın tam karşısında Efe Çorba var. 1930’dan
bu yana sabah 4.30 öğlen ile 14.30 arası açık olan Efe Çorba’da, adından da
anlaşılacağı üzere sadece çorba var. Bamya, kelle paça, tutmaç, mercimek,
ezogelin, yayla, beyin, ovmaç
çorbası ve işkembe çorbası çeşitleri mevcut. Turistlerin pek
bilmediği, yerli halkın ise çok sevdiği bu çorbacı sabah kahvaltısı niyetine
çorba içmek için ideal yerlerden biri.
If you are going to Konya for any purpose, prepare a place for eating and drinking. All the delicacies from Selçuklu and Mevlevi cuisine to today's Konya dishes are exquisite. Although the variety is not very rich, each meal is unique and all are made with natural ingredients. Okra soup, oven kebab and meat bread are among the most popular meals.
Adem Usta said that occasionally between 500 gr and 750 gr eaten as well. The pidades are taken from the neighboring bakery. They say low fat, low fat portions. They opened the old shops in the Devri Cedid neighborhood and the New Meram, ideal for larger, crowded groups. I went to their old places. It's a two-story but small, friendly place. Kebab does not have food. Exactly like a Turkish delight, they say they are in the mouth. There is a hair between kadayıf for dessert or hair which is unique for Konya and has a very important place for dessert. It is a delicious dessert made with thin butter and a slice of glut. Hacı Şükrü gives you the right of hair to sweetheart as well as oven kebab.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder